Merhaba arkadaşlar. Annesi ve babası ayrı olan bir kızım. Bazen annemde bazen de babamda kalıyoum. Size babamda kaldığım zaman geçen bir seks hikayemi anlatmak istiyorum. Her iki evde de kendime ait bir odam var. Bu defa geldiğimde hava çok sıcaktı ve ben yine odamda takılıyordum. Aslında pek dışarıya da çıkmazdım. Neyse babam kahvaltıdan sonra banyoya girdi bende filim izlerken biraz heyecan olsun diye delikten onu dikizlemeye karar verdim banyoya girdi ama soyunduğunda aleti kalın ve damarlı olduğunu görünce gözlerime inanamadım filimlerdeki gibiydi
Babam kahvaltı masasını ve mutfağı toparlarken ben de porno sörfüme devam ettim. Gördüklerim, okuduklarım zaten sürekli azgın olan bünyemi daha da etkiliyordu. Sikim kalkmıştı ama kucağımdaki bilgisayar ve bol eşofmanım kamuflaj görevini gayet iyi yerine getiriyordu. Bir an önce babamın banyoya girmesini istiyordum. Çünkü kısa sürede fena azmıştım. Babamın uzun banyosu esnasında eşofmanımı indirip sikimi tükürükleyip okşayabileceğimi düşünüyordum. Evet, o yan tarafta banyo yaparken ben de burada tükürüklü yarrağımla 31 çekecektim hatta belki çok dayanamazsam boşalacaktım. Hayat ne kadar enteresandı. Oğlu yan odada sikini çıkarıp porno izleyerek 31 çekecekti.
İşte tam o anda, beynimde bir patlama oldu. Ya da şeytan kulağıma fısıldadı. Belki bu benim içimdeki şeytandı. İçimden bir anlık bir heyecan dalgası geçti. Acaba babam da 31 çekiyor muydu? Heyecan, merak, zevk, korku, endişe… Tüm duyguların bir karışımını yaşıyordum. Tüm bu duygulardan “merak” baskın gelmişti. Banyoya girer girmez kapıya yanaşıp izleyecektim.
Çok geçmeden bana seslendi: “Ben banyoya giriyorum.”
Ben: Okeeey.
Banyoya girip kapıyı kapattı. Her zamanki gibi kapıyı kilitlememişti.
Hemen usulca bilgisayarımı kenara bırakıp kapının önüne gittim. Kapının deliğinden minik banyonun neredeyse her tarafını görmek mümkündü. Babamsa bu manzaranın tam ortasındaydı. Önce aynada kendini biraz inceledikten sonra banyonun ortasında durup şortunun bağcığını çözdü ve çıkarıp kirli sepetine yolladı. Siyah dar kesim boxer’ıyla kalmıştı.
Bu esnada bense heyecanla kasılmıştım. Neredeyse nefes almadan izliyordum.
Babam hala aynalı banyo lavabosuna dönük olduğundan ben de onu sağ yanından görebiliyordum. Siyah ve dar boxer’ını indirmesini bekliyordum. Aslında babamın yarrağını ilk görüşüm olmayacaktı ama uzun zamandır da görmemiştim. Aklımda kalan sadece oldukça iri olduğuydu. Geri kalan tüm detaylar zihnimden silinmişti.
Ben kapının eşiğinde delikten sessizce izlerken, babam her iki baş parmağıyla boxer’ını indirdi. Geriye kalan görüntü karşısında gözlerim büyüdü ve şaşkınlıktan açılan ağzımı elimle kapattım. Yarrağı inanılmazdı. İlk görüşte fark ettiğim iki şey; yarrağının inikken dahi çok sarkık durması ve ikincisi, yine inikken kafasının top gibi şişmiş olmasıydı. Defalarca arkadaşlarımın yarraklarını, porno filmlerdeki adamların yarraklarını görmüştüm ama böylesini görmemiştim. Duymamıştım da… İnikken boyu neredeyse ortalama bir erkeğin yarrağının boyu kadardı. Hemen hemen 15-16 cm vardı. Diğer yandan koyu pembe renkteki yarrağının kafası sanki kalkıkmışçasına şişkin duruyordu. Bunu nasıl başardığını merak etmeden duramadım.
Heyecanım daha da artmıştı ki bu artışta yarrağını görmek kadar şeklinin de etkisi vardı. Üstelik heyecanım yavaş yavaş benimkini de dürtüyordu.
Siyah boxer’ını da kirli sepetine fırlattıktan sonra sol eliyle sarkık yarrağını yoklamaya başladı. Garip ve anlam veremediğim şekilde yoklamalardı bunlar. Önce, yarrağının başını avuç içine alarak farklı yönlere doğru uzun süre çekiştirdi. Ardından da her iki elinin işaret ve baş parmaklarını birleştirip “O” harfi yaparak yarrağının kökünden kafasına kadar süt sağma hareketi yaptı. Bu hareketleri bir süre yaptıktan sonra siki daha da uzamış ve sarkmış gibi göründü gözüme. Ya da yanılıyordum. Sonrasında ise sol avucuyla kavradığı yarağını ovamaya başladı. Çok geçmeden yarrağın hafifçe hacim kazandığını hissedebiliyordum. Gövdesi iyice kalınlaşmaya başlamış, zaten şişkin görünen kafası ise gerilmeye başlamıştı. Bu esnada, banyo girmeden önce yanında getirdiği iPad’inde sessiz bir porno film açtı. Filmin etkilerini göstermesi uzun sürmemişti. Yarrağının gövdesi iyice kalınlaşmış ve koyu pembe renkteki kafası patlayacak gibiydi. Sadece, bıraktığında yarrağı yere bakıyordu. Normal bir erkeğin siki gibi ileri, yukarı-ileri ya da hatta aşağı-ileri bile bakmıyordu. Sadece aşağı bakıyordu. İnik halinden farklı olarak gövdesi olağanüstü şekilde kalınlaşmış ve kavrarken baş parmağı ile işaret parmağının birleşmesine izin vermezken, kafası şişkinlikten patlamak üzere olan bir tenis topu gibiydi.
Gördüğüm sahne karşısında benim için etkilenmemek mümkün değildi. Benim de yarrağım kalkmış ve eşofmanımı parçalayacak gibi zorluyordu. Azgınlığımın etkisiyle eşofmanımı çıkarıp hemen yanıma koydum. Şimdi ben de yarrağımı okşuyordum. Aldığım hazzın etkisiyle kendimi ele vermemek için sessizce nefes alıyordum.
Babam okşadığı yarrağını serbest bırakıp bacaklarının arasında savurarak iPad’ine yaklaşıp birkaç dokunuş yaptı. Yarrağının kalkık ve inik boyları arasındaki fark fazla değildi. Tahminime göre inikken 15-16 cm olan yarrağı kalkınca 22-23 cm olmuştu. İpad’indeki ayarlamadan sonra tekrar geri çekildi ve dizlerini hafifçe kırarak yere bakan yumuşak-sert yarrağının kafasını sol avucunun içine aldı. Ama avcunu kapatmamıştı. Birden kocaman bir tükürük kütlesi avucunun içindeki yarrağın kafasına düştü. Bir şok daha yaşıyordum. Bıraktığı tükürük kütlesi o kadar büyük olmasına rağmen bir damlasını bile yere düşürmeden tüm yarrağına ovarak sürdü. O kadar fazla sürmüştü ki 31 çekerken “şlop, şlop, şlop” sesleri geliyordu. Çok geçmeden bu seslere bir de derin derin nefes verme sesi eklenmişti. “Mhhh, mhhh” diye derinden ses veriyordu.
Tükürüklü 31 çekmeye başlayalı yaklaşık yarım saati geçmişti ama beklediğim iki şey olmamıştı. Birincisi yarrağı hala yumuşak-sertti ve yere bakıyordu. Yani tam dikleşmemişti. İkincisi ise bu kadar uzun süredir sertçe ve hızlıca bol tükürük takviyeleriyle 31 çekmesine rağmen hala boşalmamıştı. “Şak, şak, şak” sesleri eşliğinde üzerine oturduğu banyo taburesinde çekmeye devam ediyordu. Bense boşalmamak için en az üç defa durmak zorunda kalmıştım.
Şak şak seslerine ıhlama sesleri karışırken 40 dakikayı devirmiştik. Daha fazla dayanamayacağımı düşünüyordum artık. Tam bu esnada şak şak çekmeye devam ederek ayağa kalktı ve dizlerini hafifçe kırdı. Yanılmıyorsam beklediğim an gelmişti. Aniden, tekrar eden ıhlama seslerinin yerini sert ve keski bir inleme aldı. Boşalmak üzereydi! İçimi yepyeni bir heyecan dalgası kaplamıştı.
Önce, 31 çekmekte olan sol eli yavaşladı. Ihlamaları kesildi. Yerini derin nefes vermeler aldı. Ardından da yarrağının koca kafasının ucunda ilk beyaz sıvı kütlesi belirdi. Beliren sıvı kütlesi oldukça koyu bir kıvamdaydı ve kalın bir ip gibi dosdoğru yere kadar uzamıştı. Her uzun ip şeklindeki döl kütlesini bir diğeri takip ediyordu fakat hiçbiri fışkırmıyordu. Hepsi yarrağının ucundaki delikte belirir belirmez uzayarak yere akıyordu. Oldukça uzun süren bu beyaz ip yağmuru önündeki kalebodurların üzerinde olağanüstü genişlikte beyaz bir dök birikintisi oluşturmuştu. Sayabildğim kadarıyla 19 kere gelmişti döl akıntısı.